konumuzislam
Hz.Osman
HAZRETİ OSMAN
Rasulullah (s.a.s.) risaletle görevlendirildiğinde Osman (r.a.) otuz dört yaşlarındaydı. O, ilk iman edenler arasındadır. Hz. Osman iman ettiği zaman, bunu duyan amcası Hakem b. Ebil-As onu sıkıca bağlayarak hapsetmiş ve eski dinine dönmezse asla serbest bırakmayacağını söylemişti. Hz. Osman (r.a.) ebediyen dininden dönmeyeceğini söyleyince, kararlılığını gören amcası onu serbest bırakmıştı. Hz. Osman Rasulullah’ın kızı Rukayye ile evlenmişti. Müslümanların Medine’ye hicretinden sonra Bedir Savaşı esnasında hanımı Rukayye’nin vefatının akabinde Rasulullah (s.a.s.) Hz. Osman’ı diğer kızı Ümmü Gülsüm ile evlendirdi. Rasulullah’ın (s.a.s.) iki kızıyla evlenmiş olduğu için iki nur sahibi anlamında, “Zi’n-Nureyn” lakabıyla anılır olmuştur.Hz. Osman Medine dönemi boyunca sürekli Rasulullah (s.a.s.) ile birlikte olmaya gayret gösterdi. Ashabın en zenginlerinden biri olması, onun İslam’a ve Müslümanlara herkesten çok maddî yardımda bulunmasını sağladı.
Hz. Ebubekir (r.a.) halife seçilince Osman (r.a.) ona bey’at etti.
Halifeliği
Hz. Ömer (r.a.) yaralanınca, hilafete geçecek kimsenin tayin edilmesi için altı kişiden oluşan bir şûra oluşturmuştu. Bunlar Hz. Ali, Osman, Sa’d İbn Ebi Vakkas, Abdurrahman b. Avf, Zubeyr İbn Avam ve Talha ibn Ubeydullah (r. anhum) idiler. Yapılan görüşmeler neticesinde, şûra üyelerinden dördü feragat edince görüşmeler Hz. Osman’la Hz. Ali üzerinde devam etti. Şûra başkanı Abdurrahman ibn Avf, geniş bir kamuoyu yoklaması yaptıktan sonra müslümanların bu iki kişiden birisinin halife seçilmesi üzerinde mutabık olduklarını gördü. Hz. Ali’yi çağırarak ona; Allah’ın Kitabı, Rasulünün sünneti ve Ebubekir ve Ömer’in uygulamalarına tâbi olarak hareket edip etmeyeceğini sordu. O, Allah’ın Kitabı ve Rasulünün sünnetine tam olarak uyacağı, ancak bunun dışında kendi içtihadına göre davranacağı cevabını verdi. Aynı soruyu Osman’a (r.a.) yönelttiğinde o bunu kabul etmişti. Bunun üzerine Abdurrahman ibn Avf, Hz. Osman’ı halife atadığını ilan ederek ona bey’at etti. Hz. Osman’a ikinci olarak bey’at eden kimse Hz. Ali (r.a.) olmuştur.Hz. Osman (r.a.) İslam tebliğinin girmiş olduğu yayılma sürecini aynı hızla devam ettirmeye çalıştı. O, Ermenistan, Kuzey Afrika ve Kıbrıs’ı fethetmiş, İran’daki ayaklanmaları bastırarak merkezî yönetimin nüfuzunu yeniden tesis etmiştir.
Hicretin otuz beşinci yılının Zilhicce ayında Mısır’dan Medine’ye gelen asiler tarafından evinde Kur’an okuduğu bir esnada şehit edildi. Hz. Osman’ın şehit edilmesi, ümmeti büyük sıkıntılara sokacak ve bir daha kapanmayacak olan fitne kapısının açılması anlamına geliyordu.